...................

bir babaya ihtiyacım olduğu anda babam nerede
ne yapıyor
gerçekten umurunda değilim
bir baba oğluna neden hikaye okumaz
neden oğlum demez
zor anında yanında olmaz
her şeyin üst üste geldiği anda
neden nasihat vermiyor babam
her şeyi yaşayarak öğreniyorum
ben geleceğimi bile bir kenara bırakmışken
bir baba oğlunu neden sevmez
dışarı çıktığımı hatırlamıyorum senle
sadece zorluklar geliyor aklıma
geceleri dolan gözlerimi
deli gibi kıvranırken yatağın içinde
ağrıyan kalbimi dinliyorum
bir baba bile oğlunu bırakırken
karşındakinin seni bırakmayacağına nasıl inanırsın
sağa sola savrularak öğrenirsin kimseye güvenilmeyeceğini
üst üste gelen hastalıklar
bir tarafta acı çeken ben
diğer tarafta umursuz bir baba
ne olurdu bana da bir hikaye anlatsaydın
senelerce ona inanırdım bende
o hikayeyle güvenirdim sana
sen bana kimlerle konuşup kimlerle konuşmayacağımı öğretmedin daha
sigara içilip içilmeyeceğini söylemedin
bir baba ve bir oğul
aynı evde yaşarken nasıl uzak olurlar birbirlerine bu kadar
elinden tutup heyecanlanamadım ben

karanlık

kendimi duymak istemediğim bir karanlığın ortasındayım
kulak çınlamam ve ben odaları dinliyoruz
binlerce insanın gürültüsünü araba seslerini
özümsüyoruz
ne demek istiyor bu insanlar diye anlamaya çalışıyoruz
geçmişin izlerini yok etmeye
anıları silmeye
ve her zamanki gibi yeni bir başlangıç istiyoruz
bıkmadan utanmadan sıkılmadan
hayata karşı yüzsüzlüğümüzü bariz ediyoruz
gurursuzuz
kenara çekilip düşünmüyoruz
neden böyleyim diyemiyoruz
ne istiyorum diye sormuyoruz kendimize
bekliyoruz sadece düşünmeden
hayat ne getirecek diye bekliyoruz
bi amaç olmadan katıksız kuralları dinleyerek
kadere inanıyoruz
kaderi kendimiz çizebileceğimize inanmıyoruz
dinliyoruz
insanların düşüncelerine önem verirmiş gibi gözüküyoruz
dergileri gazeteleri okuyoruz
çünki birileri seni dürtüklemezse
senin bir fikrin yok
eziliyoruz
duygusallığı bir eziklik zannediyoruz
ve yeniliyoruz
karşı çıkamıyoruz
karşı çıkmaya çalışanlar ise
gerçek mutluluğu bulanlar
ve yalnız kalanlar
hangi kategorideyim bilmiyorum
ama uğraşmıyorum
artık ne olacaksa olsun bir köşede kalacaksamda
mutlu olacaksamda
öleceksemde
ve sen her kimsen
ya gel artık yada bekletme beni
kalbim izin vermiyor başkasına gitmeye
ölemiyorum uyuyamıyorum günlerce
mutsuz bakışlarımı empoze ediyorum insanlara
polyanna gibi gezen
iyilik meleği insanlara mutsuz bakışlar atıyorum
göz kapaklarımı yavaşca açıp kapıyorum
ve uyumaya çalışıyorum

Yüzyüzeyken Konuşuruz

Seni seviyorum
Ama bunları YÜZYÜZEYKEN KONUŞURUZ.

Tanrı kadının gözyaşlarını sayar

Bir kadını ağlatırken çok dikkat edin! 
Bir kadını ağlatırken çok dikkat edin! 

Çünkü Tanrı gözyaşlarını görür ve sayar. 
Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı. 

Ayaklarından yaratılmadı,ezilir diye. 
Başındanda yaratılmadı,üstün olmasın diye 
.Ama göğüsünden yaratıldı. 
Eşit olsun diye 
.Kolun biraz altında yaratıldı, 
Korunsun diye. 
Kalp hizasında yaratıldı, 
Sevilsin diye…

.......

“biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları
olacağımıza inanarak büyüdük ama olmayacağız…
hepimiz heba oluyoruz…
bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş…
reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz…
nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz…
bizler tarihin ortanca çocuklarıyız.
bir amacımız ya da yerimiz yok,
ne büyük savaşı yaşadık ne de büyük buhranı.
bizim savaşımız ruhani bir savaş,
en büyük buhranımız , hayatlarımız.’

Phoenix - Lisztomania

So sentimental
Not sentimental no !
Romantic not disgusting yet
Darling I'm down and lonely
When with the fortunate only
I've been looking for something else
Do let do let do let jugulate do let do let do

Let's go slowly, discouraged,
Distant from other interests
On your favorite weekend ending
This love's for gentlemen only
That's with the fortunate only
No I gotta be someone else
These days it comes it comes it comes it comes it comes and goes

Lisztomania
Think less but see it grow
Like a riot, like a riot, oh !
I'm not easily offended
It's not hard to let it go
From a mess to the masses

Lisztomania
Think less but see it grow
Like a riot, like a riot, oh !
I'm not easily offended
It's not hard to let it go
From a mess to the masses

Follow, misguide, stand still
Disgust, discourage
On this precious weekend ending
This love's for gentlemen only
Wealthiest gentlemen only
And now that you're lonely
Do let do let do let jugulate do let do let do

Let's go slowly, discouraged,
We'll burn the pictures instead
When it's all over we can barely discuss
For one minute only
Not with the fortunate only
Thought it could have been something else
These days it comes it comes it comes it comes it comes and goes

Lisztomania
Think less but see it grow
Like a riot, like a riot, Oh !
I'm not easily offended
It's not hard to let it go
From a mess to the masses

Lisztomania
Think less but see it grow
Like a riot, like a riot, Oh !
I'm not easily offended
It's not hard to let it go
From a mess to the masses

Lisztomania : ken russell'in senaryosunu yazdığı ve yönettiği 1975 yapımı bir müzikal rock opera. 
tommy'nin devamı sayılır. filmde başrölde roger daltrey vardır. bunun yanında diğer ünlü müzisyenlerden rick wakeman ve ringo starr da rol almışlardır.

banka hesabı açtırma

evet arkadaşlar öğrencilerr bu soruyu çok soruyor bende dün gittim bütün bankalara araştırma yaptım hesap açtırmak isteyen öğrenciler hangi bankadan hesap açılır hangi bankadan uzak durulması gerekir burda anlatıyorum 

1 Finanbank her 3 ay 22 tl hesap işletim ücreti aLıyor öğrenci farketmiyor normal hesap açıyor kartı kullanmasan bile 18 tl para alıyor uzak durun atmde ve eftde kaç para alıyor bilmiyor 
2 Halkbankası her 3 ay 21 tl işletim ücreti alıyor normal hesap açıyor uzak durun 
3 Ziraat bankası yıllık 60 tl alıyor 3 ayda bir 15 tl alıyor normal hesap açıyor isteyen açtırabilir 
4 İŞ bankası öğrenci belgesi ve kimlik ile gidin vadesiz hesap açıyorlar işletim ücreti kart ücreti almıyor kartsız işlemden kendi hesabına para yatırırken para almıyor ve cep anahtar ile kartsız para çekebiliyorsun ve para almıyor tavsiye ederim 
5 yapıkredi öğrenci belgesi ve kimliğiniz ile gidin onlarda vadesiz öğrenci hesabı açıyor işletim ücreti ve kart ücreti almıyor internet şubesinden havale ve eft ücreti almıyor tavsiye ediyorum 
6 denizbank aynı işlemleri yapıyor ve aylık 6 tl işletim ücreti alıyor isteyen açtırabilir yıllık 72 tl işletim ücreti alıyor 
7. türk ekonami bankası 3 ayda bir hesap işletim ücreti alıyor 
8.vakıfbank ayda 4 tl hesap işletim ücreti alıyor 

1 finansbank para yatırırken atmde havele ücreti ve eft ücreti kaç para alıyor bilmiyorum 
2 halkbank para yatırırken atmden 5 internetten 1 tl havele ücreti alıyor eft ücretini bilmiyorum 
3 ziraat bankası para yatırırken atmden kendi hesabına ve başkasının hesabına havele ücretsiz internet şubesinden havale ve eft ücretsiz 
4 işbankası havale ücreti 3 tl internet şubesinden havale 1 TL ve eft 2.50 TL 
5 yapı kredi havale ücreti 5 tl internet şubesinden havale ve eft ücretsiz 
6 denizbank para yatırırken atmde atmden 5 internetten 1 tl havele ücreti ve eft ücretini bilmiyorum 
7 garanti bankası atmden 5 internetten 1 tl havale 5 tl eft ücreti 2.75 tl 
8 türk ekonomi bankası atmden 5 internetten 1 tl havaleücreti alıyor eft ücreti bilmiyorum 
9. vakıfbank atmden 5 internetten 1 tl havale ücreti alıyor eft bilmiyorum 


banka kartları ile internetten alışveriş yapabilirsiniz visa ve maestro logolu internet sitelerden 3d secure olarak ödeme yapmanızı tavsiye ederim telefonunuza tek kullanımlık şifre geliyor ödeme seçenğinde sanalposuna yönlendiriyor oraya tek kullanımlı şifrenizi yazarak ödemenizi yapabilirsiniz bilmeyenler için anlatmak istedim 

banka kartı ile sadece alışveriş sitelerinden değil mağazalar dada kullanabilirsiniz banka kartı ile kredi kartının tek farkı kredi kartı taksit yapabilir banka kartı yapamaz gerisi kredi kartı ile aynıdır

ps:alıntıdır

-* banka hesabı açtırma , banka hesabı açtırma ücreti , -fiyatı- , öğrenci için banka hesapları *-

30 sene sonra

** şu müzikle okursanız sevinirim

**
-- 30 sene sonra ben --

meraba ben oğuz dört köşeli bir odada tek başına yaşayan bir insan
gözlerim kan çanağı gibi ama uyumak istemiyorum
geceler çokmu uzun yoksa benim yalnızlığımmı bu kadar uzun
belli bir süredir yaklaşık olarak beş yıldır buradayım
standart bir şekilde işe git gel yapıyorum
zamanı boşa harcıyorum
ve mutlu olamıyorum
insanlara özeniyorum artık
gülmeye hasret biriyim
bir insan ne kadar mutsuz olabilir ki
niye bu haldeyim diye soruyorum kendime
gerçekten istedim mi bunu
hala bilmiyorum
peşimi bırakmayan sorular var kafamda
ve izleri silinmeyen insanlar var zihnimde
hala her biri gün gibi aklımda
ilk ortaokul aşkım
lisedeki yıkılmaz dostluklarım
üniversiteki yalnızlığım
hala düşünüyorum
konuşmaya unutmamak için birşeyler dinliyorum
saf gözlerle bakmayı özlüyorum
kimseye güvenemiyorum ve hala kötüyüm
günlerdir açım bir kaç abur cubur ve halen sigara içmiyorum
alkol kullanmıyorum
her 5 6 ayda bir playlist hazırlıyorum
ve her seferinde siliyorum
onları özlüyorum
insanlar özlenmez her seferinde
şarkılarda özlenir siliyorum ve şunu hatırlıyorum
giden şarkılar geri gelmez her insanda olduğu gibi
bütününü bir araya getiremezsin artık
hava çok soğuk ve ince bir t-short var üstümde
gündüzleri unutmaya başlıyorum
kapalı bir pencerede ve önünde hala çiçek açmamış bir bitki
insanların dopingi mutluluktur çiçeklerin ise su
her seferinde veriyorum suyunu bakmaya bile tenezzül etmiyorum
galiba benden fazla yaşayacak .
eskiden plak biriktirme çabam vardı artık mutlu etmiyor .
eski fotoğraflar
bilmiyorum.
biriktirdiğim bir kaçı .
flaşlı makinelerle çekilmişler .
insan niye eskiyi özler niye düşünme ihtiyacı duyar
her zaman keşkelerle yaşıyoruz .
galiba burada çürüyeceğim .
ayağa kalkmaya mecalim yok ve yine gün doğuyor
dört köşeli odamda penceremden anlıyorum
ve halen içeri gün ışığı girmiyor.
unutulmak. zaman içinde kaybolmak .
dündü doğum günüm benim
bir kaç banka mesaj atmış unutmamışlar saolsunlar
umarım öldüğümdede böyle olmam
4 köşeli suntatan yapılmış o dar kutuyu
taşıyacak 4 kişi lazım
umarım bu kadar yalnız olmam
umarım...

hayat bana yalnız kalmam için ders veriyor
bölüm bölüm 
hece hece 
arada tenefüse geçiyoruz
mutluluk tenefüsleri 
güzel ve yalaka insanları görme tenefüsü 
fazla sürmüyor zaten 
cimri davranıyor bana hayat 
en kısası 
ve acımasız olanı 
eğer uzarsa canım yanar biliyorum 
nereye kadar sürecek bunlar bilmiyorum . 
galiba hayatımın pek değeri yok 
yaşamak için bi neden yok 
ölmek içinde bi neden yok 
en başa dönmek 
keşke ilk günki kadar kolay olsa 
herşeye sıfırdan başlamak 
bilmiyorum . 
çekilecek bir sürü fotoğrafın olması 
insanı heyecanlandırıyor
tam tersine de 
hüzüne boğabiliyor 
boş bir arsada 
yüksek sesle bağırmak gibi 
yada bir çukurda mahsur kalmak gibi 
sesini kimsenin duymaması gibi 
içindeki fırtınaların dinmeyecek olması 
elimden gözümden sakındığım sen.

tumblr

tumblr adresim :

http://lilithnora.tumblr.com/

bana

bana seni en iyi ben tanırım diyen biri lazım
her hareketimi anlayacak biri
onu sürekli seveceğimide bilmesi lazım
hatta dünyanın en mutlu çiftide olacağımızı bilen biri
istemediği kadar mutlu edebileceğim biri
istemediği kadar şımartacağım biri
nerdesin amna koyum
kaç ay kaç yıl beklicez seni daha
her şey için geç olmadan gel
yapılacak çok şeyimiz var
gezilecek çok yerimiz var
izlenecek çok filmimiz var
dinlenecek parçaları unuttum
ve dahası
dahası
dahası

insanlara zorla seçim yaptıran bir hayat

insanlara zorla seçim yaptıran bir hayat. Kimse için değişmeyecek kavramdır bu. Hayatın getirdiklerini
ya yaşarsın ya yaşarsın başka şansın yok gibi gözüksede var aslında . Etrafınıza baktıgınız zaman
zamanın akışında bi anlık duraksamayı hissederseniz ne demek istediğimi anlarsınız. Bu bir baskaldırış değil
olamazda tamamen farklı bir açıdan bakmamk. Neden bu kadar saplantılıyız diye düşündün mü hiç ?
benim mantığıma göre şudur madem hiçbirşeyi yoluna koyamıyorum hayatin bana getirdiklerine keçi gibi inat ederim.
Takmıyor havasına bürünürüm. Ne kadar bilinçli yaptığımızı bilmiyorum . Sadece aklımdan geçenler . Hayatı
bir kişi üzerine endexlemeyi seviyoruz. Daha dogrusu yaşamımızı paylaşmak istememizdendir. Oysaki
ne kadar ironik değilmi keçi gibi inatçı bir insanın hayatını paylaşmak istemesi işte. sürekli gel gitler
yaşıyor gibi hissediyoruz gelenler ve gidenler aslında gel git değil bu aynı amacın farklı düşüncelerine hizmet etmek .
Yada kısa süreli değişiklikler diyebiliriz. Beynimiz çokmu akıllı bilmiyorum pozitif olaylara çabucak alışıyoruz .
Ama negatifliklere boyun eğiyoruz düşüyoruz kalkamk için yardım lazım diyoruz ama öyle değil
düştüğün yerden kalkmak için soyutluklara gerek yok . Ne kadar doğru düşünceler içindeyim bilmiyorum fakat düşünüyorum
çoğunun yapmadığını. fikir üretiyorum fabrikalarımda ince ustalıkla işliyorum . ve her birini özenle koruyorum.

Kimsenin beni sevmesine ihtiyacim yok
Kaybedicekte bisi yok
Istedigimi yaparim size ne amk

free hugs.

bence sarılmalık insanlar satılmalı lan
klonlanmış duygusuzda olurlar
arkandan bişi demezler
dırdır da etmezler amk
yemekde istemez masrafsız
alınca bi miktar versek
cansız olsak amına koyum
hislerimizi kestirip atsak
makine gibi yaşasak
bir amaç uğrunda ölmesek
fütursuzca oluruna bıraksak
tanışmasak mesela
utanç duygusunu yok etsek
hala bir yerlerde birlik olabiliyorsak
bunlarıda yapabiliriz
o iğrenç duygularımızdan vazgeçebiliriz
çünki bizim insan olduğumuzu
ve sonunda öleceğimizi
bilmemiz gerekiyor
fark ettirmemiz gerekiyor
en önemliside
hayata bir kez geldiğimizin bilincide olmalıyız

** tamam belki çok ihtiyacım var bu aralar birine söküp atamıyorum . kurtulamıyorum . direnemiyorum . gücüm yettiğince karşı çıkmaya çalışıyorum . olmuyor yapamıyorum . şarkılar izin vermiyor . kalbim izin vermiyor . sadece sarılsam . uzun bir süre öyle kalsam .

en kötüsü

aslına bakarsan en kötüsü sabaha yalnız uyanmak değil .
en kötüsü senin sabaha yalnız uyanmadığını bilmektir.
mutlu olduğunu görmektir bazen umut .
geceler benim deyip onlara sarılabilmek.
şehrin boş da olabildiğini görebilmektir.
gerçeklerin can sıkmadığını bilebilmek .
kendini alıştırmak ben burada iyiyime alışmak
kimseye aldırmamak
filmlerde aramak mutluluğu
onlar için üzülüp hüzünlenmek
bilerek acı çekmek
kısa hüzün sonrası farkındalık
oradaki oyuncuların bile bunu canlandırdığı
bir gerçek
ve bunlar bir hayal
gerçekten tek kalmak .
hiç ısınmayan ellerim
yazın ortasında bile soğuk soğuk terleyen
belli ki birine ihtiyacı var
fakat
beklemeliyiz dostum
beklemeliyiz
her şeyin sonu olduğu gibi
sende alışacaksın
yastığa tek başına sarılmaya .
bir bankta ıssız başına ölmek .
hissiz ve acısız.
ikimize bu kalacak
hiç bir şeyden emin değilim
ama bana bu olacak
büyük hüzün ve kederler içinde
adı anılmayacak bir kentte
soğuk ve hiç ısınmayan bir tepede
yalnızlığımı sürdürmeye devam edeceğim
ve kimseye güvenmemeye

renk

zaman renkli
ben ise siyah beyaz
karanlık düşler ortasındaki bir saat
hiç doğruyu göstermeyen
zaman ayarlı
çıkrıkları kırık
yayları olmayan
iki tane incinmiş ayağı var
boşlukta yürüyor
belkide gözleri siyahtır
etrafı göremiyordur
yada gerçekten düzelmeye ihtiyacı yoktur.
kararsızdır
belki çalışabilir
belki çıkrıkları yağlanabilir
ama yine karar değiştirip
boşlukta yürümeye devam eder
akrep ve yelkovanı hep sıfırı gösterir
boşluğun sıfırı
boşluğun sonsuzluğu

.......

eger bir gün seni unutup başkasını seversem sana söz peşini hiç bırakmayacağım

...

kızım ben hiç bir şey istemiyorum ya
sen benim ol yeter ki bana

deneme

ikimiz binelim trene
sen cama yakın koltuğa oturursun
dışarıyı izlersin
bende senin masumluğunu
arada dizine yatarım
saçlarımla oynarsın
sonra bi kulaklık gibi oluruz senle
teki sende teki bende
ayrılmayız hiç
olmadı üşürsün sana sarılırım
ısıtırım seni kanatlarımın altında
kağıttan uçak yaparız
camdan dışarı fırlatırız
gidişini izleriz
güleriz
seni hiç sıkmam ki
insanları uyandırırız kahkahalarımızla
sonra bir otobüsden kovuluruz gülerek
olmadı sen koşarsın bir parka
arkandan gelirim bende
gözlerindeki bakış gibi
süzüle süzüle sallarım seni
istediğin kadar sallarım salıncakta
hiç kimseye ihtiyaç duymayız
olmadı omzuma yaslarsın kafanı
saatlerce film izleriz
beraber güleriz beraber ağlarız
mutfağa gireriz beraber
belki çok yetenekli değilim ama uğraşırım
senin için uğraşırım
birbirine katarız ortalığı
yoruluruz
sarılır uyuruz
kalktığında yanında kocaman bir oyuncak ayı
sen hiç yalnız kalma diye.

...............................

bir kalemim 

ucundan çıkacak notalar gibi

tek başıma anlamsızım birlik olunca anlamlıyım 

işin üstadına düşersem bir eserim 

kötü bir şairin elinde bir hiçim 

bir piyanoyum

her tuşu kadar incitici 

ve bir o kadar da fazlayım 

her tuşuma anlam yüklüyüm

güzel ses çıkartırım 

ama sürekli yalnızım

bir kemanım 

kısa ve anlamlı 

her bir vuruştaki incelik gibiyim 

ve bir o kadar da acı verici 

bir bateriyim

sürekli vurulan ve kırılan 

kenarda havalı duran 

bir o kadarda çalınması zor 

bir gitarım

herkesin elinde olan 

kolay notalar gibi çalınan 

ama herkes gibi olmayan 

her şeyden önemlisi 

yalnız bir kurdum 

belkide ölü

dışarıdan güçlü 

içeriden bir o kadar sakin ve uysal

ve her zaman kızgınım 

bir şeylere

istediklerime 

benim olmayanlara

kimselere söyleyemediklerime kızgınım 

içime doğru akar benim gözyaşlarım 

saldırganım 

ve daima 

yalnızım 

yalnızım

yalnızım

.............

eşşiz parçalar içinde bırakıyorum kendimi gecenin kollarına . Artık takvimlere bakmıyorum. Etrafında önemsenecek dostları olanlar takvimi takip etmeliler bence. Nereye bu sürükleniş nereye bu yalnızlık , mesafelermi yoksa insanlarmı . Yoksa tercihlermi sizi siz yapan tercihler evet geri dönüşü olmayan tercihler ağızdan çıkan sözler isteyerk yada istemeyerek çıkan sözler. Yazılan yazılar . Her şey sendemi bitiyor hayır bitmiyor bitmeyecekte her zaman seni engelleyecek birileri olacak hayatta önüne taş koyanda olacak taşı kaldıranda , ama mutlaka engelleneceksin hiç olmadığın kadar düşeceksin hissedeceksin soğukluğu teninin derinliklerinde susacaksın belkide kesin kararın olacak bu susma . Artık hayatının sonuna kadar susacaksın yanlız kalacaksın , Son gemiyi kaçıracaksın, biteceksin tükeneceksin , Kimileri için geri dönüş olsada çoğu zaman bir bitiş olacak yaşamak için yaşayacaksın belkide evlenemeyeceksin sevdiğin kadının yanında olamayacaksın ve öleceksin . Hayat bu kadar kısa işte bunun için iyi değerlendirmeli . Şarkılara boğulmamalı. Belkide gidenler geri gelir . Kim bilir bende gelmiyeceği kesin ama belki geri gelir .

Veda

ve bu sana son yazım sevgili. Blog sayfasını daha açmamayı planlıyorum. her ne kadarda pek okur elde edemesem de okuyanlar vardır yada ne diyor bu salak demiştir. gönül isterdiki gerçek saf duygularımı yansıtabılıyım ama olmadı . Uzun uzun yazacağım sana.

               Gönlümden geçtiği gibi saf ve temiz duygularla açıyorum sana. Herkezin hayatında unutulmayan beklenmeye değer biri vardır. Bunun ben olmadığı kesin. Olmak isterdim ama olmadı hayat gerçekten kapıları denk getirmiyor işte. Olumsuzluklar yada ne bileyim düşünmek istediğim gibi düşündüm. Geçenlerde bi yazımda daha bahsetmiştim senden gerçekten çok şey öğrettin bana kimseye yadsıtamasamda acıyla büyüdüm. Belki ağır bir tabir ama . Yansıtamıyorumkı senı paylaşamıyorum kimselerle dokunsun görsün istemiyorum . Yada ne bileyim gerçekten içine kapanık biriyim ben . Kim bilebilirki . Konu baya saptı galiba. Ne diyorduk herkezin unutmadığı biri vardır . Sen olsaydın benim hayatımda o kişiyi unutmayacaktın saçmalıklar uçurumlar peşini bırakmayacaktı. Şu an benim hayatımda kim olursa olsun gönlümde sen olacaksın en kötü örneği bu . Ve anladım ki ben kimsenin ardında bıraktığı ve yerine koymak istediği kişi olmayacağım .
                 
                 Çok isterdim gönlünden süzülen her damlada olmak . Yada sözlerinden düşen kelimeler olmak. Hareleri olan melekler gibiydin gözümde. Sığdıramadım koyamadım bir yerlere. Yetmezdi yetindiremezdim kendimi her zaman daha çok severdim seni. Hayat gülmüyor işte. Gülmeyince gülmüyor. Ve şunu anladım her insan yalnızdır. Kapanmışlıklar tabular arkasında yaşayan arsızca hayata gülen kapısından ileri gidemeyen bir YALNIZ! Açayım sevgili bu konuyu sen istersinde açmazmıyım. Doğru kişi doğru insan bir kere gelir hayatına yakalamak senın elınde belki şu an ucundan tutmaya çalışıyorum . Ama artık çabalamayacağım . Sonuçta kalp dediğin bir et parçası. Artık kalbimde kimseye yer yok . Mühürlenmiş bir kapı gibi saklıyacağım sonsuza kadar. 2 Günlük sevgilerde var ücretiyle pardon 2 günlükmü dedim tek gecelik o. Hayatımdan akıp gidenleri izleyeceğim artık . Caddedeki bankta oturup sokağı umarsızca izleyen insan gibi. Başka şansımız yok ve olmayacakta. Başka bedenlerde yaşayacağım seni . Süresizce tadacağım. Şerefine şaraplar içeceğim başka bedenlerde gidebildiği yere kadar. Ve kimseye bağlanmayacağım. Kimsenin bekleyeni olmayacağım sevgili. Çok mu erken öğrendim bunu. Keşke bu kadar acımasız olmasaydın.

                   Ama öğrendim ufak bir veda busesi bile konduramadan sarılamadan ellerinden tutamadan öğrettin bana . Gözlerindeki ışığa uzun uzun bakamadan. Artık duygusuz sıradan biri oluyorum sevgili . Ama bu ne senin nede başkasının umurunda. Bence daha fazla uzatmadan veda etmem gerekiyor. Teşekkürler , teşekkürler , teşekkürler ...

Şunu söylemeden geçemeyeceğim bazen dibe vurmak gerekiyor acı kaderın kötü huylarını görmek için ...

inancını kaybetmiş yenik bir savaşcı

artık sevgiye aşka nefrete olan inancını kaybetmiş bir savaşcı gibiyim . yollarda sadece sürüklenen savaşmaktan kaçan perişan halde. elinden tutanı olsa belki kalkacak onun için . fakat yaralar öylesine derinki sadece tutmak yetmez. büyük fedakarlıklar gerekir. aslında yeteneklidir savaşcı diğerlerine göre daha iyidir. fakat açılan yaralar ve kırılan kalpler artık unutulmaz halde peşini bırakmayan bir hastalık gibi yapışmıştır. Herşeyi biliyordur herkez unutur herkez gider ve daha da önemlisi herkez unutur. Bunu daha ne kadar kalbinde yük ve kederle taşıyacağını bilemez atmak ister fakat atamaz. en önemliside herkes unutur dedikya işte en çok kanayan yarasıda budur . Belki kalbinde büyük aşklar taşımıştır . Cevap gelemesede , önüne bakması gerekir , unutamasada , ayağa kalkması gerekir , yaralar kanasada . Ve şu an yüreğinde öyle biri var ki dokunsa her şey tekrardan başlayacakmış ve eski anılar silinecekmiş gibi . ama bilirki o asla geri dönmeyecek ...

Büyük savaşlar yaşamıştır . Bitmek bilmeyen savaşlar , tek kalmıştır bazen , nefret etmiştir herkeze saldırarak  , neden yaşadığını sorgulamıştır bazen ölsem kim hatırlayacak diye , unutmak istemiştir ama UNUTAMAMIŞTIR.

her ne olursa olsun

bence her ne olursa olsun insan sevilmeyi hak ediyor. göz yaşlarına rağmen, ayırım yapmadan katıksız koşulsuz bir sevgi. ama vazgeçtim artık , sessizce kimsesizce ortadan kaybolmak. sevgi bana göre değil artık insan hayatta bir kere aşık olur yada karşısına bir defa gelir hayatının aşkı. açık denizler gibi dalgalandırır yüreğini o sevgi senin. boşluğa sebepsizce bakarsın . ama bunun sonu acıdır felakettir büyük yangınlardır. bazıları da hiç başlamadan biter. adını kalbine yazdırır. Söküp alamazsın onu oradan gecelerin dostu dumanların sırdaşı olursun. Önlerinden yıllar geçse de unutamazsın. işte bu en kötüsü her gün göz göze gelirsin gözlerinden kaçacak liman ararsın ama o kadar etkilidir ki o bakış tüm dünyayı üstüne toplayabilir. kaçıramazsın gözlerini kıyamazsın sevmeye gözlerinin içine bakmaya sadece o ve sen yaşıyor gibi olursun dünyada sanırsın ki mutluluk en çok onun hakkı gerçek saf sevginle seversin onu ama yetmez. insanoğlu nankördür. her kim olursa olsun nankördür. Olmayak insanlara tutulur o . sevdiremezsin kendini bir kere yok dediyse kararından dönderemezsin bilmez ki tükenecek bitecek imkansız der. oysaki ne hayaller beslemiştin sen ona . hiç kavuşamayacak olsan da inadına seversin. başka sevgilerde teselli ararsın ama ...

AH BU YANGIN BENİ ÖLDÜRÜYOR YAVAŞ YAVAŞ;
KOR KOR ATEŞLER YANIYOR İÇİMDE
AŞKI BENİ KÜL EDİYOR.

......

hani herkes derya birdaha dunyaya gelince onu gormek istemem diye . ben isterdim. her ne kadar yagan yagmurda kosamasakta, karların arasında yuruyemesekte, isterdim. çok şey öğrendim seni severken , beklemeyi sinirlenmeyi konuşamamayı ardından beklemeyi her an beklemeler üzülmeler ustune kurulu bir hayatı. içine ağlamayı göz göre göre ellerimden kayıp duşüşünü son olarakta ardına bakmadan gitmeyi öğrendim. hiç benim olmasanda sevgili senden çok şey öğrendim teşekkür etmeye fırsat vermeden . Gidiyorum son kez sen olmadan kimse olmadan özgürlüğüme koşuyorum. bir bakmışız gün doğmadan gitmişim . her sey için teşekkürler...

hep arkada olan oldum

hep arkada olan oldum ardından bakan tek basıma dusunen gezen ne icin kimin icinmi onun icin suratındaki ufacık gulumseme icin. hic elini tutamadigim icin yada yuzune uzun uzun gözlerine bakamadıgım icin bu yüzden tekim yalnızım . durum o kadarda kötü değil aslında gercekleri butunuyle gormeni sağlıyor . ardından dost diye guvendigin kisilerin yalaka olduklarını anlıyorsun. ne bileyim hayatın o kadar acımasız oldugunu anlıyorsun puslu havada kılıcını bos cığlıklara savuran savascı gibi. üstüne cöken kara bulutların aksine koşmayı yürümeyi hatıralarını unutmayan biri gibi ne için yasadıgımı ciddi ciddi sorguluyorum artık . hayatımın sonuna kadar ayakta kalamam ama kalkmasını bilip hareket ediyorum yoluma . sokakdaki insanlar için yaşamayı yada onlar için üstüme dikkat etmek istemiyorum  . herşey onunla başlayıp onunla bitmeli ama ön sıraya geçmeyi başaramayan bir ahmağım evet evet bir ahmağım . arkadan onun mutlu olmasını isteyen sıradan bir yabancıdan farkım yok. yaşadığım yaşamdsn mutlu degilim ama sikayet etmeyede gücüm kalmadı artık. bundan sonraki tek amacım bir sokağa cıktıgim zaman beni kimsenin tanımadığı bir yere gitmek neresi olursa artık sadece kendim için yaşayacagım bir yer ...

aradiginiz urun hatali cikti

aradiginz urun bulunamadi ask diye bira sey yok.
bence yok kimine gore bu iddayi her turlu karsi cikabilecekler olsada yok. mantik evliligi diye bi olay var artik karsi cikanlara sozum :) farkli kisiler farkli zamanlarda olusan bi etkilesim olarak inandirmaya calisiyorum kendimi.
dusununsene bi tamam asik oldunuz karsinizdaki kisi size karsi bir sey hisetmiyorsa ne onemi var sevgili olmanin ask oncedendi kardesim diye bi bilmislik havasina girmeyecegim her seyin sonu oldugu gibi bununda var. cok guzel egleniyoruz geziyoruz tozuyoruz ama yaratilisimiz geregi mutlaka ve mutlaka birbirimizden sıkılıyoruz. farklı insanlarla tanisma farkli hayatlari benimsemek istiyoruz. gercekten ask varsa neden sıkılıyoruz . kimbilir belkide sevdigim kiza hic ulasamadigim icin boyle diyorum ama mutlaka asklarda yorulurmus


http://m.youtube.com/watch?v=5c0wU_ixASw#

Office Password Recovery Magic v6.1.1.190

Unutulan .doc dosyalarının şifrelerini kırıyor
Serial içindedir

https://hotfile.com/dl/195330986/5f87101/office_password_recovery_magic.rar.html

ilk manga denemem :)

İlk denemem :)

Herkes yaşlanırmış

artık ayrılıklarda gözlerimiz dolmaz olmuş. Gidenler nasıl olsa gelecek diye düşünmüşüz. Ağlamamışızdır hiç . O ilk gidişi gibi. Alışmışsınızdır artık vakti gelince gider vakti gelince gelir. Her şey bu kadar basitmi . Duygularımız bu kadar çabukmu körleşiyor.İki yada üç kere gidip gelmenin ardından yosunlaşan insanoğlu duyguları . Biz mantıklıyız düşünürüz. Bir duygunun bizi bu kadar yıpratmasına karşı gelemıyoruz. Artık bağdaşmış alışılagelmiş bir durum olarak algılıyoruz. Belkide bunu bilmiyoruz farkında değiliz ama. Her giden bir daha gelmeyebilir. Ardından unutulan eşyalar gibi .

Belki..

Belki eskisi gibi neşem yoktur çocukluğumdan eser kalmamıştır unutmuşlardır beni. Hani o çocukların saf duyguları vardırda bende yaşamışım kalmamıştır kimsede onlardan belkide. Duygularımıı saklayamamışızdır belki. "BELKİ HAYATA ÇOK ŞANSLI GELMEDİM"  , ama hala ayaktayız galiba , hala umudumuz var sanki kaderimizin bize ne göstereceği belli olmaz belki delice sevdim seni uzaktan hiç dokunamamış olsamda sana ellerini tutmaya kıyamasamda senle birşeyler paylaşma heyecanına varamadım seni ama seni gerçekten sevdim . Yaşamak güzel hayat güzel renkli sensiz siyah beyaz ekranı oynuyorum . 1970 lerden kalma televizyonda renksiz cansız hayatımı geçiriyorum . Hiçbir zaman kavuşamasakta unutamam ben unutamam ters bana gerçekten sevdim seni çünki .

Kim bilir belkide geceyedir küsmelerim

Karalama ver.3

Uzun bi aradan sonra tekrardan birşeyler karalamak geldi içimden :)

Aslında fark ettiyseniz yaralıtışımızdan itibaren bile parçadan bütüne doğru yol alırız .
1. ay , 2. ay , 3. ay ...... 9. ay gelir çatar bazıları hatta dayanamaz 7 de gelir 8 de gelir . ama çoğumuz geleceğimiz zamanı biliriz . daha sonra ilk adımlar adımlardan sonra koşuşturma okul ergenlik olgunluk yaşlılık ve ölüm. aslında anlatmak istediğim şey olayların ne kadar hızlı gelişip gittiği . kendimizi çok uzun yıllar yaşayacağız gibi görürüz hepimiz. hayatı özetlemek bu kadar basit aslında . ne kadar çok insan sığdırabiliriz dağarcığımıza ne kadar insan tanıyabiliriz en fazla hiç düşündünüzmü ? Düşünmekten kastım sadece buna odaklı yaşıyor gibiyiz. Hayatta tek gerçekten tek odaklanmamız gereken karşı cins yada aynı cins ile olan ilişkilerimizmidir sizce ? Hayır hayır hayat bu kadar basit olmasa gerek . Tek gerçeğimiz arkadaşlarımız sevgilimiz gibi davranamayız . Elinde sonun yalnız kalacağımız bir hayatta sürükleniyoruz hala bunun farkında değiliz. Yada farkındayız ama çaktırmayanlardanız. Çok garip bi cümle oldu farkındayım :) . Düşününsene yani belli bir noktada evleneceksin ailen olacak . Çocuğun olacak çocuk derdin olacak daha sonra ya eşin senden önce gidicek yada sen ondan önce bak koskoca toprakta yapayalnızsın hani o arkadaşların ? Hayatta kalanlar 40 gün boyunca ağlıyacak üzülecekmi sanıyorsun yada sürekli seni ziyarete geleceklerinimi ? yoksa bir hayır duası okusa yeter içinmi . Saçmalığın daniskası. Oturmuş sabitleşmiş kaburgaya karşıyım ben ergenleş olgunlaş askere git iş bul evlen . Bumudur hayat ? Asosyal birazda bunun için asosyal galiba en azından ben öyleyim . Sürekli arkadaş edinmek sürekli sevgili edinmektense dışarıyı gözlemlemek bana daha rahat geliyor . Empati kurmak daha kolay geliyor. İnsanlarla tanışmak bu kadar kolay olmamalı. Her tanıştığın insan kendini anında belli etmezki. Uzun yıllar geçer belkide hala tanıyamamışsındır. Bu kadar basite indirgendi artık ilişkiler. Hatta ve hatta sosyal medya dediğimiz facebook, twitter gibi yerlerde bu iş bir tıka bakıyor belkide gerçekten çok uzattım belki okuyanlar vardır .

Karalama ver.2

Kar yağıyor ...

İlkbaharda doğmuş dolayısı ile ilkbahar çocuğu olduğum için . Aslında mantıken ilkbaharla özdeşleşmem gerekiyor :). öyle değil ama . Kışı severim ben sevmeyenlerin aksine. Herşeyin beyaz kaplandığı saflık ve temizlik duygusu içinde varoluşunu sorguluyorsun. Sıcak bir çay bunun tuzu biberi oluyor. Hep bir koşuşturma içindeyiz etrafımızın farkında değiliz. Bu havaya kötü diyenler hala nefes alabiliyorlar. Bu temiz demeyelimde en azından şu kar havasını göremeyenler kadar şanslı :)

• Düş sokağında ne sakin kalmış, ne de bir dost, Elini uzatabileceğin güvercinler bile kaçmış.Beyaz martılar bile göç etmişler "aşkın" diyarından, Ne aşk kalmış, ne sevda, ne de bir demet kırmızı gül, Bize kalan bir dost eli, onu da "aşk"-ımız kaçırmış...

  
  

  
  

  
  

Google'dan Barış Manço Sürprizi

İnternet devi efsane sanatçı Barış Manço'yu doğum gününde unutmadı, büyük ustayı anasayfasına taşıdı.

Hazırladığı doodle'larla (logolarla) birçok ünlü ismi ve özel günleri anasayfasında milyonlarla paylaşan Google, 2 Ocak sayfasını Barış Manço'ya ayırdı. 2 Ocak'ta doğan usta sanatçının logosuna farenin imlenici getirenler "Barış Manço'nun 70'nci Doğum Günü" ibaresiyle karşılaşıyor.
1 Şubat 1999 tarihinde hayatını kaybeden Manço, Türkiye'de rock müziğin öncü isimlerinden ve Anadolu rock grubunun kurucuları arasında yer alıyor. Müziğe başlangıcı Galatasaray Lisesi yıllarını bulan ve yüksek öğrenimini Belçika Kraliyet Akademisi'nde tamamlayan Manço, bestelediği 200'ün üzerindeki şarkısıyla kendisine 12 altın ve bir platin albüm ödülü kazandırdı.

Karalama ver.1

Yılbaşı ...

Hayat ne garip değilmi bizi yaşlandıran umutlarımızı kıran geleceğimizi karartan bir yılı kutluyoruz. Dünyadaki bütün insanlar bir senenin kötü geçtiğine inanıp gelecek seneye bel bağlıyorlar. Ne kadar saçma değilmi ? Belkide bu sene öleceksin sen yada ben yada başkası bu yılı kutluyor . Normalmi sence . Ben kutlanmaması taraftarı olan bir kişi değilim . Ama bir güne bu kadar umut bağlanması haddinden fazla gereğinden fazla bence. Belkide beni yılbaşına davet etmediler sitemim bundan :).